Selenyum İçeren Besinler Nelerdir?

Selenyum, E Vitaminiyle birleşerek antioksidan etkisi gösteren ve vücudu serbest radikallere karşı koruyan temel minerallerden biridir. E vitaminiyle birleştiğinde özellikle hücre yapısının ve DNA’nın zarar görmesine engel olur, kalp hastalıklarına ve kansere sebep olabilecek serbest radikallere karşı antioksidan özelliği göstererek vücudu korur. Aynı zamanda serbest radikallerin neden olduğu zararları da nötrler. İhtiyacımız olan temel minerallerden biri olsa da vücutta oldukça az bulunur. Vücudumuzun ihtiyacı olan selenyumun eksik kaldığı durumlarda bu eksikliği tükettiğimiz gıdalar yoluyla tamamlayabiliriz.

Doğada inorganik (selenat ve selenit) ve organik (selenimetiyonin ve selenosistein) olmak üzere iki şekilde bulunur. Topraklarda bulunanlar genellikle bitkilerin biriktirdiği inorganik formda bulunup daha sonra organik forma da dönüşmektedir. Bazı durumlarda, özellikle vücudun bir virüsle savaştığı durumlarda tüketilen besinlerdeki selenyum oranı her ne kadar yüksek olsa da yeterli gelmeyebilir. Böyle durumlar söz konusu olduğunda besinlerin tüketim miktarları konusunda doktorlardan fikir alınırsa sağlık açısından daha yararlı olacaktır.

Selenyum içeren besinleri tüketirken yetişkin birinin günlük selenyum ihtiyacının kadınlarda 55 mikrogram, erkeklerde ise 70 mikrogram olduğu unutulmamalıdır. Kalp, göz, saç, karaciğer ve tırnak sağlığı için oldukça önemli olan selenyum hangi besinlerde bulunur?

Hayvansal Gıdalar

Selenyum topraktan bitkilere, oradan da o bitkilerle beslenen hayvanlara geçer. Bu hayvansal gıdaların tüketimi ile birlikte de ihtiyaç olan selenyum miktarı karşılanır.

Balık

Balıklar, et ve et ürünlerine göre daha az oranlarda kolesterol ve yağ içerdiğinden özellikle zayıflama sürecinde bulunan kişilerin bu selenyum ihtiyacını balıklardan karşılamaları önerilir. Özellikle ton balığı, pisi balığı, sardalya ve somon gibi birazdan sayacağımız balıkların tüketilmesi günlük ihtiyacın karşılanması bakımından oldukça yararlıdır.

Ton Balığı

İçerisinde bol miktarda selenyum, magnezyum, potasyum, demir ve fosfor gibi yararlı mineraller bulunurken aynı zamanda B12, A, D ve E vitaminleri de bulunur. İçerdiği bu besleyici besinler sayesinde özellikle çocuklarda IQ seviyesini yükseltir, kişisel ve sosyal becerilerini geliştirir. Ton balığının tüketiminin aynı zamanda kas yapısını da geliştirdiği bilinmektedir.

  • Ton balığının 3 onsunda (85.048 gram), 33 ila 64 mikrogram arasında selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %44’üne denk gelmektedir.

Ringa Balığı

Omega 3, protein, B12, D Vitamini ve selenyum açısından oldukça zengindir. Vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin olduğu için kalp hastalıklarını, yüksek tansiyonu ve kolesterole bağlı olarak gelişen rahatsızlıkları önler. Çocuk gelişimine katkıda bulunur, kas ve kemik yapısını güçlendirerek sağlıklı büyüme sürecine yardımcı olur. İçerisinde bulunan Omega 3 özellikle bağışıklık sistemini destekleyerek sistemin çökmesine bağlı gelişebilecek hastalıklara karşı koruma sağlar. İçerisinde yüksek orandan B12 bulunduğundan hafıza problemlerine karşı tüketilmeye oldukça uygundur. Selenyum miktarı açısından oldukça zengin olan bu balık genel vücut sağlığını korur.

  • Ringa balığının 3 onsunda (85.048 gram), 39 mikrogram selenyum bulunur.

Halibut Balığı

İçerisinde bulunan selenyum, güçlü antioksidan özelliğiyle vücudumuzun hasar görmüş hücreleri onarmasında ve enfeksiyonların neden olabileceği iltihaplanmaların iyileştirilmesinde etkin bir rol oynar. Ek olarak bünyesinde B12, B16, magnezyum, fosfor ve niasin de bulundurur. Mikrobesleyiciler açısından oldukça zengin olan halibut aynı zamanda yüksek ve kaliteli bir protein kaynağıdır.

Tüketilmesi halinde bol miktarda bulunan Omega 3, niasin, selenyum ve magnezyum kalp sağlığı için oldukça yararlıdır. Bileşenleri kronik inflamasyonun olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olarak hızlı bir çözüm sunar. Orta ve daha düşük derecede cıva ve pürin içerdiğinden tüketimine mutlaka özen göstermeli, porsiyonlara dikkat edilmelidir.

  • Halibut balığının 3 onsunda (85.048 gram), 17 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %24’üne denk gelmektedir.

Somon Balığı

Selenyum, D Vitamini, EPA, DHA ve yüksek oranda protein içerir. İçeriğinde bulunan selenyum bağışıklık sistemimizi güçlendirerek korur ve hücrelerde oksidatif stresten dolayı meydana gelebilecek zararlara engel olur. Aynı zamanda metabolizmanın enerji üretimine yardımcı olurken sinir sisteminin çalışmasını da etkiler ve kandaki alyuvar üretimine de katkıda bulunur.

Bol miktarda bulunan D Vitamini kandaki kalsiyum seviyesinin dengede tutulmasını sağlar, görme duyusunun sağlığını korumasına yardımcı olur ve kas işlevlerinin kontrolünü etkiler. Tüketildiği zaman bünyeye alınan yüksek protein kas kütle artışını sağlarken çocuklarda büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. EPA yağ asidi kalp damar sağlığına fayda sağlarken DHA yağ asidi ise beynin gelişmesini sağlar.

Somon balığının yukarıda sayılan etkileri göstermesi için mutlaka yabani avlanan somon olması gerekmektedir. Somon balığının 3 onsunda (85.048 gram), 31 ila 40 mikrogram arasında selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %57’sine denk gelmektedir.

Sardalya Balığı

En az kirli balıklardan biridir, bu sebeple toksin ve metal içermemektedir. Besin zincirinin en altına yakın yerlerde yetiştiğinden düşük ekolojik ve çevresel etkiye sahiptirler. Doğal bir vitamin ve mineral kaynağı olan bu balık özellikle B12 ve D Vitaminleri, kalsiyum ve selenyum açısından oldukça zengin olduğu gibi bakır açısından da oldukça zengindir. Bol miktarda bulunan kalsiyum kemik sağlığı açısından oldukça yararlıdır. Omega 3 asidinin bol miktarda bulunduğu sardalyanın yapılan araştırmalarda bu özelliği sayesinde kaygı ve depresyonla savaşmaya yardım ettiği kanıtlanmıştır.

Vücudu iltihaplardan ve hastalıklardan korur, beyin fonksiyonlarını destekler, kan şekeri seviyesini dengeleyerek insülin direncini azaltır, tok tutar, kalp hastalıklarını ve kan pıhtılarını önler. Aynı zamanda antikanserojen olduğu bilinen sardalyanın içerdiği selenyum oranından dolayı antioksidan olduğu da bilinmektedir, ciltteki deri hücrelerini olumlu yönde etkilerken iltihapları azaltır ve yaşa bağlı olarak gözde gelişebilecek dejenerasyonları en aza indirir.

  • Sardalya balığının 1 onsunda (28.349 gram), 15 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %21’ine denk gelmektedir.

Pisi Balığı

Balığın Omega 3 yönünden zengin olması davranışsal ve bilişsel fonksiyonları etkileyerek gelişmelerinde oldukça önemli bir rol oynar. Düzenli aralıklarla tüketilmesi meme kanseri riskinin azalmasında yüksek oranlı bir başarı sağlar. Vücudumuzu kardiyovasküler hastalık riskine karşı koruyan pisi balığı aynı zamanda protein, B12 Vitamini ve selenyum açısından oldukça zengindir. Antifalamatuvar etkisi bulunduğundan sedef hastalığının neden olduğu semptomların hafifletilmesine yardımcı olur.

  • Pisi balığının 5.6 onsunda (159 gram, yarım fileto), 74.4 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %106’sına denk gelmektedir.

Kaya Balığı

Orfoz adıyla da bilinmektedir. A, B1, B2, B3, B6 ve B12 vitaminleri açısından oldukça zengin bir balık türüdür. Omega 3 açısından da oldukça zengin olan kaya balığında aynı zamanda bol miktarda kalsiyum, demir, çinko ve potasyum bulunur. İçeriğindeki kalsiyum özellik kemik gelişimi ve kemik sağlığının korunması açısından oldukça yararlıdır.

  • Kolesterol miktarı bakımında oldukça yoğun olan bu balığı tüketen kolesterol hastaları oldukça dikkatli olmalıdır. Kaya balığının 3 onsunda (85.048 gram), 64 mikrogram selenyum bulunur.

Yukarıda sayılan balıkların dışında karides ve yengeç de selenyum açısından oldukça zengindir. Bu balıkların tüketimi sırasında unutulmalıdır ki doğal ortamında yakalanan balıklardaki selenyum oranı çiftliklerde insan eliyle yetişenlerden çok daha fazladır.

Sığır Eti

Selenyum bakımından oldukça zengin bir kaynak olmasının dışında protein, demir, fosfor, çinko, B vitamini, mineraller ve aminoasitler açısından da oldukça faydalı bir besin kaynağıdır. Sindirim sisteminde emilimi meyve ve sebzelere oranla çok daha hızlıdır, bu da doygunluk hissinin daha kolay yakalanarak yeme içmede aşırıya kaçılmamasını sağlar. Özellikle çocukların ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir kısmını tek başına karşılayabilir.

Kırmızı et tüketilirken dikkat edilmesi gereken nokta etin işlenmiş olup olmamasıdır. İşlenmiş et tüketimi vücuttaki kolesterol oranını arttıracağından dikkatli olunmasında fayda vardır. İşlenmemiş saf et ise hücre yenilenmesini arttırarak kansere yakalanma ihtimalini düşüren mucizevi bir besindir.

  • Sığır etinden yapılan bütün biftekte, 33 mikrogram selenyum bulunur.
  • Sığır etinden yapılan kıymada, 18 mikrogram selenyum bulunur.
  • Öğütülmüş sığır etinin 3 onsunda (85.048 gram), 12 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %18’ine denk gelmektedir.

Sığır Ciğeri

Selenyum, demir, A, B, B6 vitaminleri, fosfor, folat, biyotin ve magnezyum açısından oldukça zengin bir besindir. İçerisinde yüksek oranda bulunan B12 Vitamini kırmızı kan hücresi oluşum hızını arttırırken hücresel fonksiyonları da iyileştirir.

  • Doğal bir bakır kaynağı olan sığır karaciğeri vücutta üretilen enerjinin arttırılması açısından oldukça önemli bir görev üstlenir. Aynı zamanda bakır, serbest radikallerin neden olduğu hücresel zarardan vücudu korur.
  • Vitaminler yönünden oldukça zengin ve faydalı olan bu et bağışıklık sisteminin korunmasını sağlayarak vücudun hastalıklara karşı olan direncini arttırır. Bol miktarda bulunan A ve B12 vitaminleri ile demir ve folat bir araya geldiğinde kansızlıktan ve ihtiyacımız olan enerjiyi üreterek yorgunluk hissinden kurtulmamıza yardımcı olur.

Sığır ciğerinin 1 onsunda (28.349 gram), 10 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %14’üne denk gelmektedir.

Kuzu Eti ve Ciğeri

Besin değerini arttıran çinko, yaraların iyileşmesi ve bağışıklık sisteminin gelişmesi için oldukça faydalıdır. Tek başına günlük B12 vitaminin tamamını karşılamaya elverişli olup kırmızı kan hücrelerinin üretiminde oldukça önemli bir rol oynar. Kuzu ciğeri ise vücudun ihtiyaç duyduğu protein miktarının büyük bir kısmını karşılar. A vitamini açısından oldukça zengin olan bu besin aynı zamanda selenyum açısından da oldukça faydalıdır. İçeriğindeki selenyum kan hücrelerini desteklediğinden anemi hastalığının oluşmasına engel olur. Kuzu ciğerinin tüketimi sinir sistemi ve beyin sağlığı açısından oldukça önemli olup sahip olduğu A vitamini ve diğer vitaminlerle birlikte hücre yenilenmesini sağlar.

Kuzu ciğerinin 3.5 onsunda (yaklaşık 100 gram), 116 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %116’sına denk gelmektedir.

Hindi

Düşük seviyede kolesterol içerdiğinden özellikle kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur. B Vitamini deposu olarak kabul edilen bu etin tüketilmesi enerji üretimi ve mevcut enerjinin korunması açısından oldukça etkilidir. B1, B2 ve B3 Vitaminleri bol miktarda bulunur.

  • Özellikle kandaki hücre sayısını arttırdığından kansızlığın önlenmesi için tüketilmeye oldukça elverişlidir. Yoğun antioksidan özelliği sayesinde hücre yenilenme hızını arttırarak yaşlanmayı geciktirir.
  • Bol miktarda selenyum bulunun hindi etindeki çinko bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlarken yaraların da çabucak iyileşmesine yardımcı olur. Aynı zamanda vücudun yağı, proteini ve karbonhidratı sindirmesi açısından oldukça etkilidir.

Hindi etinin 3 onsunda (85.048 gram), 24 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %36’sına denk gelmektedir.

Tavuk (Göğüs kısmı)

Haşlanmış tavuk göğsü demir, fosfor, tiamin, niasin, riboflavin, folat açısından oldukça zengin olup içerisinde aynı zamanda A, B3, B5, B6, B12, C, E ve K vitaminleri de yüksek oranlarda bulunur.

  • Hazmı diğer et türlerine göre daha kolay olan göğüs etinde bol miktarda protein bulunmaktadır. Hücrelerin büyümesi ve onarılması için oldukça önemli olan aminoasitler açısından da doğal ve yararlı bir kaynaktır.
  • Bir porsiyon göğüs eti tüketimi vücudun ihtiyacı olan enerji miktarını tek başına kolayca sağlar.
  • İstenilen yararların sağlanması adına serbest gezinen tavuk etinin tüketimi oldukça önemlidir.

Tavuk göğüs etinin 3 onsunda (85.048 gram), 21 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %30’una denk gelmektedir.

Yumurta

Yumurtanın hem beyazı hem de sarısı içerdiği besinler açısından oldukça zengin ve faydalıdır. Çinko, kalsiyum, selenyum, demir, fosfor, folotın yanında A, B2, B5, B6, B12, D, E, ve K Vitaminleri de bol miktarda bulup yumurtanın besin değerini yükseltir.

  • İçerisindeki selenyum E vitaminiyle birlikte çalışarak vücut dokularının parçalanmasını önler ve antioksidan görevi yapar.
  • Yumurtanın tüketimi beyin sağlığı, görme duyusu, zararlı ışınlardan ve etkilerinden korunan sağlık bir cilt, kas ve kemik gelişimi için oldukça faydalıdır.
  • B12 Vitamini, iyi kolesterolü yükseltirken aynı zamanda kalp hastalıklarına karşı korunmada da yardımcı olur.
  • Tüketimi bileşenlerinde bulunan demir oranı sayesinde kansızlığın önlenmesini sağlar.

Büyük yumurtanın 1 tanesi, 15 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %22’sine denk gelmektedir.

Süt ve Süt Ürünleri

Süt

Bol miktarda bulunan kalsiyum ve D vitamini özellikle iskelet sistemin korunması ve kemik sağlığı için oldukça etkilidir. Aynı zamanda kalsiyum ve D Vitamini diş çürümelerini engeller ve dişlerin arasındaki boşlukların doldurulmasını sağlar.

  • Düzenli süt tüketimi kas gücünü arttırıp korurken aynı zamanda sağlıklı kilo vermeye de yardımcıdır. Ilık tüketilen bir bardak süt stresi azaltırken uyumaya da yardımcı olur.
  • Besinin içinde bol miktarda bulunan iyot, demir, çinko, folik asit, A, B6 ve B12 vitaminleri beyin gelişimi açısından oldukça önemli kaynaklardır.
  • Cildin yaşlanmasını engelleyen sütün bir diğer özelliği de düzenli tüketiminin cilt sağlığını da etkilemesidir.
  • Gribe karşı doğal bir kalkan görevi görürken kansere ve uçuk gelişimine de çözüm sunuyor.

Yoğurt

Zengin bir mineral ve vitamin kaynağıdır. Özellikle A, B ve E vitaminleri açısından oldukça yoğun bir besin oranı vardır. Kalsiyum ve potasyumun yanında aynı zamanda magnezyum da içerir bu bileşenler kas fonksiyonları için oldukça önemlidir.

İçerisinde bulunan probiyotikler bağırsak sağlığı ve sindirim sistemi için yararlıdır. Süt ve yoğurdun 1 fincanında, 8 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %11’ine denk gelmektedir.

Peynir

Özellikle süzme peynir selenyum açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. A, B6, B12, C, D, E ve K vitaminleri yoğun olarak bulunur. Bu vitaminlerin yanında aynı zamanda tiamin, riboflavin, niasin, folat, kolin ve pantotenik asit açısından besleyici bir yoğunluğu vardır.

  • Süzme peynirde bulunan yüksek oranlarda protein kas gelişimini etkilediğinden özellikle spor yapanlar tarafından tercih edilmektedir.
  • Kalsiyum açısından oldukça zengin olup kemik gelişiminde önemli bir yer kaplamaktadır. Düzenli tüketimi meme kanseri riskini azaltmaktadır.
  • Cildi canlandırır, yüksek tansiyona iyi gelir, ishali önler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Süzme peynirin 1 ölçeğinde, 22 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %32’sine denk gelmektedir.

Tohum ve Kuruyemişler

Brezilya Cevizi

Bilinen en önemli doğal selenyum kaynaklarından biridir. İçerisinde yüksek oranlarda vitamin, mineral ve antioksidan bulunduğu için özellikle sporcular tarafından oldukça tercih edilmektedir. Vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak adına oldukça yeterli besinler içeren Brezilya cevizi, içeriğinde bulunan yüksek oranda selenyum sayesinde vücuttaki proteinleri ve hücreleri olası hasarlardan koruyor.

  • Özellikle selenyum, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde önemli bir görev üstlenirken tiroid gibi rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı oluyor.
  • Vegan ve vejetaryen tüketime de uygundur.

Brezilya cevizinin 1 onsunda (28.349 gram, yaklaşık olarak 5-6 tane ceviz), 544 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %100’ünden daha fazlasına denk gelmektedir.

Kaju

C, E ve K vitaminleri açısından da aynı selenyum açısından olduğu gibi oldukça zengindir. Selenyum, bakır, demir, magnezyum, fosfor ve kalsiyum mineralleri yüksek oranlarda bulunur.

  • Bileşenlerinde bulunan zeaksantin özellikle göz sağlığının korunması ve görme oranının arttırılması için oldukça önemlidir.
  • Önemli özelliklerinden biri de ağızdaki bakterilerin azalmasını sağlamasıdır. Bileşenler özellikle ağız içinin temizlenmesine yardımcı olur.
  • İçerisinde yoğun oranda bulunan bakır özellikle saç sağlığı için oldukça gereklidir. Düzenli tüketimi halinde saç köklerindeki hücreleri güçlendirir.

Kajunun 1 onsunda (28.349 gram, kuru kavrulmuş), 3 mikrogram selenyum bulunur.

Ay Çekirdeği

Önemli bir doğal E vitamini ve selenyum kaynağıdır.

  • Ay çekirdeğinin bileşenleri arasında bol miktarda bulunan magnezyum ve fosfat özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla savaşmada eşsiz bir önem taşır.
  • Yoğun miktarda bulunan E vitamini vücuttaki diğer vitaminlerle birleşerek göz sağlığını korur.

Ay çekirdeğinin 1 onsunda (28.349 gram), 15 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %21’ine denk gelmektedir.

Pirinç

Folik asit ve B vitamini yönünden ciddi oranlarda kaynak olan pirinç bu içeriği sayesinde hücre yenilenmesine katkıda bulunuyor.

  • 15 çeşitten fazla vitamin, mineral ve antioksidan içermesinden dolayı vücudun ihtiyacı olan enerjiyi tek başına bile karşılamaya oldukça elverişlidir.
  • Sağlıklı yaşlanmayı sağladığı gibi kalp rahatsızlıklarına da engel oluyor.

Pirincin 1 fincanında (pişmiş uzun taneli kahverengi pirinç), 19 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %27’sine denk gelmektedir.

Kuru Fasulye

Besin değerleri oldukça yüksek olan kuru fasulyenin içerisinde A, B6, B12, C, D, E ve K vitaminlerinin yanında selenyum, bakır, magnezyum, demir, fosfat, çinko mineralleri de bol miktarda bulunur.

  • Tüketilmesiyle beraber alınan K vitamini beyin ve sinir sağlığını koruyarak beyin hücrelerinin zorunlu fonksiyonlarını yerine getirmelerine yardımcı olur.
  • Özellikle sindirim sisteminin harekete geçmesine yardımcı olarak kabızlığın önüne geçilmesini sağlar.

Kuru fasulyenin 1 bardağında, 15 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %22’sine denk gelmektedir.

Yulaf Ezmesi

Yulaf kepeğinin temizlenip kurutulmasıyla elde edilir. Vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin olup aynı zamanda lif ve beta-glukan kaynağıdır. Önemli oranlarda bulunan bu lif kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.

  • Magnezyum, fosfor, çinko, demir, bakır, B1 vitamini ve selenyum açısından oldukça yoğun içeriklere sahiptir.
  • Bulundurduğu selenyum miktarı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlayarak kanser riskini azaltır.
  • Tüketimi vücuda gerekli enerjiyi verdiği gibi ayrıca doku bakımı ve kemik sağlığı için de oldukça faydalıdır.

Yulaf ezmesinin 1 bardağında, 13 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük ihtiyacın yaklaşık olarak %18’ine denk gelmektedir.

Yeşil Mercimek

İçeriğinde bulunan lif öncelikle sindirimin kolaylaştırılması ve korunması açısından oldukça önemlidir. Bağırsak hareketini arttırdığından atıkların düzgün şekilde temizlenmesine yardımcı olur, dolayısıyla kolonda yaşayan sağlıklı bakteriler için de faydalıdır. Kabızlığı önler, kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur, kalp ve damar sağlığı için faydalıdır, kas kütlesinin oluşturulmasına etki eder, aneminin önüne geçer, kilo verimine yardımcı olur ve sağlıklı cilt hücreleri oluşumunu destekler.

Yeşil mercimeğin 1 fincanında, 6 mikrogram selenyum bulunur.

Sebzeler

Ispanak

Başta selenyum olmak üzere A, C, D ve K vitaminler ile çinko, sodyum, bakır, lutein, potasyum, sodyum, protein ve folik asit açısından da oldukça etkili bir besindir. Lif açısından yoğun özelliği olan ıspanağın kalorisi oldukça düşük olduğundan özellikle zayıflamaya çalışan kişilerin en çok tercih ettiği sebzelerden biridir.

Bol miktarda bulunan folik asit, ıspanağın hamilelik döneminde tüketilmesi durumunda engelli bebek doğumlarını azaltmaktadır. Metabolizmayı hızlandıran ıspanak aynı zaman göz sağlığı ve cilt sağlığı için de oldukça faydalıdır.

Ispanağın 1 fincanında (pişmiş), 11 mikrogram selenyum bulunur.

Mantar

Değerli besinlerle dolu, düşük kalorili olan mantarlar B, C ve D vitaminleri, selenyum, potasyum, bakır açısından oldukça yoğun ve faydalıdır.

  • Yüksek oranlarda bulunan C ve D vitaminleri ile selenyum bir araya gelerek bağışıklık sisteminin gücünü arttırır.
  • Selenyum antikanser, antienflamatuar ve antioksidandır. Bu sebeple kişide tüketildiğinde kansere, kalp rahatsızlıklarına ve tiroid hastalığına yakalanma ihtimalini düşürür.
  • Mantarın tüketilmesi kolesterolü düşürür, kemik sağlığını arttırarak kemik sistemini güçlendirir, yaşlılık belirtilerine engel olur ve beyni korur.

Mantarın 1 bardağında (pişmiş), 19 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %27’sine denk gelmektedir.

Meyveler

Muz

Yüksek dozda içerdiği potasyum, kalsiyum ve B6 vitaminiyle bilinir. Sindirim sistemini düzenler.

  • Kalbin önemli dostlarından biri olan muz kalp sağlığını korur, yüksek tansiyonu düşürerek kalbin yorulmasını engeller.
  • Tokluk hissi verir, vücudunun ihtiyacı olan enerjinin karşılanmasına yardımcı olur.
  • Baş ağrısına, kabızlığa, vücutta oluşan siğillere ve sivilcelere iyi gelir.

Muzun 1 bardağında (kıyılmış), 2 mikrogram selenyum bulunur. Bu da günlük selenyum ihtiyacının yaklaşık olarak %3’üne denk gelmektedir.

Bitkisel Yağlar

Ceviz Yağı

Özellikle yanık tedavilerinde ve hücre yenilenmesinde kullanılan ceviz yağı, B1, B2, B6 ve C vitaminleri yönünden oldukça zengindir.

  • Kalsiyum, çinko, magnezyum, fosfor, bakır, demir ve selenyum açısından oldukça yararlı bir yağ olan ceviz yağı aynı zamanda doğal bir E vitamini kaynağıdır.
  • Kalp ve damar sağlığının korunmasında, egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarının tedavisinde, saç dökülmesinin ve kepeklerin önlenmesinde kullanımı mümkündür.

Kayısı Çekirdeği Yağı

A, D ve E vitaminleri yüksek oranlarda bulunur, aynı zamanda kalsiyum, selenyum ve magnezyum da bulunur.

Özellikle ciltle ilgili sorunlarda faydası olan kayısı çekirdeği yağı cilt hastalıklarına karşı vücudu korur, cildi rahatlatır ve egzama gibi cilt hastalıklarını önler. Kırışıklıkları gidererek cildin daha doğal ve genç bir görünüme kavuşmasına yardım eder.

Sarımsak Yağı

A1, B2, B6 ve C vitaminleri yönünden yoğunluk gösteren sarımsak yağında aynı zamanda selenyum, demir, iyot, silisyum gibi pek çok mineral de bulunur.

  • Özellikle sindirim sistemiyle ilgili sorunlarda kullanılan sarımsak yağı, bağırsaklarda solucan oluşumuna engel olma, hazımsızlığı önleme gibi alanlarda kullanılır.
  • Antikanser özelliği bulunan sarımsak yağının kötü huylu tümör gelişimini önlediği kanıtlanmıştır.
  • Kemikleri korur, soğuk algınlığına iyi gelir, kalp ve damar hastalıklarının görülme olasılığını düşürür.
  • Halk arasında özellikle saç bakımı için kullanılmaktadır. Saç dökülmesine, kepeğe karşı kullanılan bu yağ aynı zamanda saçın sağlıklı uzamasını da destekler.

Sedir Ağacı Yağı

Çok önemli bir antioksidan kaynaktır. A, E ve K vitaminlerinin yanında çinko, fosfor, demir ve selenyum açısından da oldukça yoğun bileşiklere sahiptir.

  • Özellikle cilt bakımı alanında büyük faydaları olan bu yağ akne ve sivilce oluşumunu engeller, egzama gibi deri hastalıklarının önüne geçer ve cildi nemlendirir.
  • İltihap giderici olarak da kullanılan sedir ağacı kalp ve damar sağlığının korunması için de önemli roller üstlenir.

Yorum Yaz